-
1 geri geri gitmek
v. back, back up -
2 geri geri gitmek
зэкIэкIожьын -
3 geri gitmek
v. go back, recede, regress, repass, retrocede, retrograde -
4 geri gitmek
şûn de çûn -
5 geri gitmek
зэкIэкIон -
6 geri gitmek
a) to go back, to return b) to retrogress, to retrograde, to decline c) (taþýtla) to reverse -
7 gerisin geri gitmek
pêlepaş çûn -
8 ayakları geri geri gitmek
идти́ без жела́ния, идти́ безо вся́кой охо́ты (куда-л.) -
9 ayakları geri geri gitmek
аяк тартма -
10 inatla geri geri gitmek
v. jib -
11 ayakları geri geri gitmek
to drag one's heels -
12 geri
geri wieder; zurück, zurück-, Rück-; rückwärts; fig rückständig; veraltet; Raum m hinter z.B. dem Haus; hintere(r) Teil; Hinter-; (das) Übrige; Steiß m, Bürzel m der Vögel; fig Folge f, Ausgang m einer Sache;geri adam rückständige(r) Mensch; Reaktionär m;-i geri almak zurücknehmen (a Wort); Befehl, Truppen zurückziehen; Auto zurückfahren, zurücknehmen; Botschafter zurückberufen; Stadt zurückerobern; Uhr zurückstellen;geri basmak Rückwärtsgang einschalten; rückwärts zurückgehen;geri çağırma Rückberufung f;geri çekilmek sich zurückziehen; sich heraushalten (-den aus D);geri çevirme Absage f; Ablehnung f einer Bitte;-i geri çevirmek zurückschicken; fig zurückweisen, ablehnen;geriye dön! MIL kehrt!;geri dönmek sich umwenden; zurückkehren;geri durmak sich heraushalten (-den aus D); sich scheuen (- mekten zu …);geri geri çekilmek sich rückwärts entfernen, zurückgehen;geri göndermek zurückschicken;geri hizmet MIL Versorgungsdienst m;geri kafalı rückständig; reaktionär;geri kalmamak nicht zurückbleiben (-den hinter D); nicht versäumen, zu …;geri kalmış zurückgeblieben, rückständig;geri kalmışlık Rückständigkeit f;geri ko(y)mamak (es) nicht versäumen (zu …), alles daransetzen;geri ödemek zurückzahlen;geri olmak fig auf einem Gebiet nicht ganz zu Hause sein;geri planda hinten, im Hintergrund (a fig);geri satın alma hakkı Rückkaufsrecht n;geri(ye) tepme Rückstoß m der Waffe;-i geri vermek zurückgeben (A);geri vites Auto Rückwärtsgang m;geri yol Rückweg m;geri zekâlı fam geistig zurückgeblieben;şimdiden geri von nun an; postp -in gerisinde hinter (D);-in gerisinden hinter … (D) hervor;-in gerisine hinter (A) -
13 geri
-
14 geri
обра́тно* * *Iволосяно́й мешо́к, закреплённый на подво́де ( для соломы или зерна)II 1.позади́, сза́ди кого-чего2.durak evimizin gerisinde — остано́вка позади́ на́шего до́ма
1) остально́еgerçek budur, gerisi masal — э́то пра́вда, остально́е - ска́зки
2) результа́т, после́дствиеgerisini merak etme — о после́дствиях не беспоко́йся
3) оста́вшаяся часть (чего-л.)yazının gerisi yarın yayımlanacak — оста́вшаяся часть статьи́ бу́дет опублико́вана за́втра
4) про́шлоеartık geride özleyeceğim bir şey yok — в про́шлом нет ничего́, о чём я бу́ду скуча́ть
5) воен. тыл3.düşmanın cephe gerisinde — в тылу́ проти́вника
1) отста́лый, отстаю́щийgeri adam — отста́лый челове́к; ретрогра́д
geri kafalı — челове́к отста́лых взгля́дов
2) обра́тный; за́днийgeri vites — за́дний ход (автомобиля и т. п.)
geri yol — обра́тная доро́га
3) воен. тылово́йgeri hizmet — тылова́я слу́жба, слу́жба ты́ла
geri kıtalar — тыловы́е ча́сти
4.geri mevziler — тыловы́е пози́ции
наза́дgeri almak — получи́ть обра́тно
sözünü geri almak — взять свои́ слова́ наза́д; б) отвоева́ть ( у противника)
geri basmak — постепе́нно отступа́ть наза́д
geri çekilme — воен. отступле́ние
geri çekilmek — а) отступа́ть, подава́ться наза́д; б) - den отстраня́ться, не вме́шиваться
geri çevirmek — а) верну́ть, возврати́ть; б) отклоня́ть что; отка́зывать в чём
geri dönmek — верну́ться [наза́д]
geri durmamak — не остава́ться в сторо́не
geri gitmek — ухудша́ться; приходи́ть в упа́док; регресси́ровать
geri göndermek — возвраща́ть, отсыла́ть обра́тно
geri kalmak — а) остава́ться позади́; отстава́ть; б) отстава́ть ( о часах); - den
geri kalmamak — а) не избега́ть, не упуска́ть (что-л. сделать); б) не уступа́ть кому-чему
geri komamak — не упусти́ть [возмо́жности] (что-л. сделать)
geri vermek — возвраща́ть, верну́ть
••- geriye yürümek -
15 gitmek
1) кIон/кIуэн -
16 geri
"1. back, back side, rear, the space behind. 2. the rest, remaining part, remainder, what´s left. 3. outcome, result. 4. the past. 5. anus (of an animal). 6. backward, behind in time or progress, behindhand. 7. slow (timepiece). 8. retarded, backward. 9. back, backward, to the rear. 10. Back up!/Back! -den from behind, from the rear. -since /ın/ after, following, behind (someone). -sinde /ın/ behind: evin gerisinde behind the house. -ye back, backward. - almak /ı/ 1. to get back, take back. 2. to take back, withdraw (one´s word or order). 3. to make (something) move backwards, back (something) up. -ye atmak /ı/ to postpone. -den bakmak /a/ to look from a distance (at); to be an onlooker. - basmak to move backwards, back up. -de bırakmak /ı/ to leave behind; to pass; to surpass. - çekilmek /dan/ 1. to withdraw, move backward, recede, retreat (from). 2. to give up, relinquish, desist from. - çekmek 1. /ı/ to pull back, take back, draw back. 2. /ı, dan/ to pull back, withdraw (troops) from. - çevirmek 1. /ı/ to return, give back, turn back, send back. 2. /ı/ to reject, refuse to accept. 3. /ı, dan/ to turn (someone) away from. - dönmek to come back, go back, return. -ye dön! mil. About face! - durmak /dan/ to refrain from, abstain from (doing something). - gelmek to come back. - geri gitmek to move backwards; to draw back (in fear). -den geriye secretly, covertly. - gitmek 1. to go back, return. 2. to take a turn for the worse. 3. (for a timepiece) to be slow, lose time. - göndermek /ı/ to send back. - hizmet mil. supply services behind the front. - istemek /ı/ to demand back, reclaim. - kaçmak to flee; to draw back hastily, retreat. - kafalı backward, reactionary. - kalan 1. the remainder, the rest, leftovers. 2. remaining. - kalmak 1. to stay behind, remain behind. 2. (for a timepiece) to be slow. 3. to be underdeveloped. -de kalmak 1. to be behind. 2. to lag. 3. to remain, be left (behind). - kalmamak /dan/ 1. not to refrain from, not to abstain from, not to fail (to do something). 2. to be as good as; to match, equal. 3. not to lag behind, not to hang back (from). - kalmış underdeveloped. - kalmışlık underdevelopment, being underdeveloped. - komamak /ı/ to do. -/-ye marş! mil. To the rear, march! - planda 1. in the background, at the back. 2. of minor importance, insignificant, inconsequential. - tepmek 1. (for a gun) to recoil, kick. 2. (for a scheme, plan, etc.) to backfire, recoil, boomerang. - vermek /ı/ to give back, return. - vites auto. reverse, reverse gear. - zekâlı mentally retarded, feebleminded." -
17 πιαωδρομώ
geri geri gitmek -
18 задом
geri geri; kıçın kıcın; arkası dönük (olarak) ( о положении)дви́гаться идти́ за́дом — geri geri gitmek
наде́ть что-л. за́дом наперёд — ters giymek
-
19 οπιβθοδρομώ
gerilemek, geri gitmek -
20 repass
dönmek, geri gitmek
См. также в других словарях:
geri gitmek — kötüleşmek İşler günden güne geri gidiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri basmak — geri geri gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakları geri geri gitmek — bir yere gönülsüz, istemeye istemeye gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri — 1. is., hlk. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval 2. is. 1) Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı Amerikan barın gerisinden işaret eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siya siya gitmek — geri geri gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri geri çekilmek — arka arka gitmek Hamit in eteğini öpmüş ve geri geri çekilerek odadan çıkmış. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri dönmek — geldiği yere gitmek Arada gelenlerin çoğu kapıdan bakıp oturmadan geri dönüyorlardı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıçın kıçın gitmek — 1) geriye doğru gitmek, geri geri gitmek 2) henüz yürümeyen bebek kıçüstü gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağdan geri dönmek (veya etmek) — geri dönmek, geri dönüp gitmek Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüzü geri dönmek — gerisin geriye gitmek İçeriye bir adım atmaya cesaret edememiş, koşarak ters yüzü geri dönmüştüm. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
moratoryuma gitmek — tüm borçların ödeme zorunluluğunu geri bırakmak, resmî olarak geciktirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük